Perşembe, Kasım 06, 2014

Yalova II. Tıbbi Aromatik Bitkiler Sempozyumu












 23-25 Eylül 2014'de Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü'nde gerçekleşen Tıbbi bitkiler sempozyumu öncelikle pek çok duayeni bir araya getirdiği için önemliydi. Sevgili Hayrettin Karaca açılışta kürsüye çıkıp Yalova Samanlı Köyü'nde kurduğu Karaca Arboretum' undaki gen sayısının 16.200'e ulaştığını bildirdi ve sempozyumun kapanışında herkesi Arboretum'a davet etti. Neşet Arslan hocamız endemik tıbbi bitkilerimizi kapsayan bir konuşma yaptı. Halk tıbbı ve salepler alanlarında duayen hocalarımızdan Ekrem Sezik Aromatik Bitkiler, Uçucu yağlar ve kalite konulu bir çağrılı bildiri sundu.
Atatürk Bahçe Kültürleri arazisinde çok yakında açılacak olan Geofit Serası inşaatı gezildi ve yetiştirilen yumrulu, soğanlı bitkiler hakkında bilgi alındı. 950 geofit türünü kapsayacak bu seranın dünyanın 3. büyük geofit bahçesi olacağı ve sadece Türkiye'de doğal olarak yetişen yumrulu, soğanlı bitkileri değil dünyadan değerli örnekleri de içereceği bilgisi verildi.

Atatürk Bahçe Kültürleri Enstitüsü'nde Organik tohum üretiminin de 2006'dan başlayarak giderek geliştiğini, 27 sebze çeşidini organik olarak satışa çıkarabildiklerini öğrendik.
Sempozyumda ilginç haberler birbirini izledi... Ankara'da 2015'te 2500 dekar alanda Milli Botanik Bahçesi'nin açılacağı, çalışmaların sürdüğü ve Eski Beykoz fidanlığında 2014 yılı Ağustos ayında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na bağlı Biyoçeşitlilik ve Geofit Araştırma Merkezi kurulduğu, etkin madde araştırmalarının burada gerçekleştirileceği bildirildi. Adil Güner hocamız Türkçe Flora'nın 1. cildinin yayımlandığı haberini verdi kürsüden. Ben de kendi nüshamı Adil Hoca'dan aldım.
İki buçuk günde 40 sözlü bildiri dinledik ve 120 poster sunumu gerçekleşti. Bunlar arasında benim için en ilginç bildiri Diyarbakır Dicle Üniversitesi'nden Süleyman Kızıl'ın Diyarbakır ve çevresinde tüketilenler konulu bildirisi oldu. Kadınların yabandan topladıkları otları sattıkları çarşının 'Aşefçiler çarşısı' olarak adlandırıldığı bilgisi yeni bir not olarak eklendi dağarcığıma. O bölgenin daha sistematik araştırılması gerek, umarım Dicle üniversitesi bu konuda öncülük eder. Prof. Kenan Turgut'un Paraguay kökenli Stevia- Şeker otu'nu Antalya koşullarında yetiştirme denemeleri konulu sunumu da çok etkileyiciydi. Dünyada mısır şurubunun yerini almaya aday bu şeker bitkisinin birkaç yıldır Japonyadan ya da başka ülkelerden ithal edilerek ülkemizde de satıldığı biliniyor. Stevia'nın kuru yapraklarının şekerden 20-30 kat tatlı olduğunu ise bilmiyorduk. İran'da safran üretimi ile ilgili bir bildiride İran'da yıllık üretimin 70.000 ha alanda 250.000 ton olduğunu öğrenmek ve Eskişehir'den Nejla Çalışkan'ın safranda farklı kurutma teknikleri denemelerinde özellikle dondurularak kurutulan safran'ın etkin maddesinin çok daha iyi korunduğu bilgisi de yeniydi. Prof. Süleyman Erkal'ın konuşmasında da Türkiye'de 184 üniversitenin yanı sıra Tıbbi ve Aromatik Meslek Yüksek Okulları sayısının 31'e ulaştığı, %80 doluluk oranıyla 1680 öğrenciye ön lisans eğitimi verildiği bilgisini not aldım. Bu öğrencilerin nasıl yetiştiği, neler öğretildiği, mezun olunca nerede iş buldukları soruları ise yanıtlanmayan sorular olarak kaldı beynimde.
2016'da yapılması planlanan III. Tıbbi Aromatik Bitkiler Sempozyumu'na Antalya Aksu'da Batı Akdeniz Araştırma Enstitüsü talip oldu. BATEM, 2016 yılında Antalya'da yapılacak Expo 2016'ya da işaret ederek herkesi Antalya'ya davet etti.